İyi hissetmek için hangi duygu düşünce titreşim bizimle olsun?
Belirli bir sürede sabit bir yerden geçen dalgaların sayısına, yani tekrarlanma sıklığına, döngü sayısına “frekans” dendiğini biliyor musunuz?
Peki ya her şeyin titreştiğini?
Tam da bu nedenle her şeyin frekansı olduğunu?
Frekans denen şeyin, 19. yüzyıl Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz onuruna “Hertz” olarak adlandırılan birim ölçek ile ölçüldüğünü duydunuz mu?
İnsan bedenindeki her hücrenin kendine göre bir doğal frekansı varmış desem ne dersiniz?
Her hastalığın, her bakterinin, her virüsün de doğal frekansı olduğunu bilseniz ne yaparsınız?
Ve her hücreyi kendi doğal frekansına döndürerek, bedenin sağlığına kavuşabileceğini böylelikle zihin ve ruhun da sağlıklı titreşimlerle titreşebileceğini yapılan araştırmalar kanıtlamış desem şaşırır mısınız?
Bedenin frekansıyla çatışan, onu bloke eden dalga boylarının ise hastalığa neden olabildiği ifade edilmektedir hiç duydunuz mu?
Yalnız elle tutulan, gözle görülen şeylerin değil, duyguların, düşüncelerin, isteklerin, ilişkilerin, filmlerin, kitapların, dokümanların, toplumsal konuların, sesin, rengin, bireysel bilincin ve her şeyin de frekansı var denmekte, bu konularla ilgili bir çok farklı araştırma ile destekleyici sonuçlar elde edilmekte biliyor musunuz?
İşte bu araştırmalardan biri olan, Amerikalı Bilim Adamı Dr. David Hawkins tarafından 20 yılı aşkın bir sürede gerçekleştirilmiş, frekanslar, frekansların bilinç düzeylerinde etkisi gibi konular kapsamında Hawkins bilinç haritası denen Tablo ortaya çıkarılmıştır.
Dr. David Hawkins yaptığı deneylerde, yüksek frekanslı duygu ve düşüncelerin, düşük frekanslı olanlardan daha güçlü ve etkili olduğunu tespit etmiştir. Yanı sıra En yüksek frekansa ulaşmış bir bilincin ise düşük frekanslı 70 milyon bilinci dengelediğini belirtmektedir.
Dr. David Hawkins'in bilinç haritası 17 bilinç seviyesi sunuyor.
Bunlara ilişkin kısa anlatımları aşağıda görebilirsiniz.
Utanç (1-20)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin kendini aşağılanmış hissetmesi, öz değer ve güven eksikliği duyumsamasının mümkün olduğu ifade edilmektedir.
Suçluluk (30)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin suçlama ve pişmanlık duygularına hakim olabileceği ifade edilmektedir.
İlgisizlik (50)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin umutsuzluk ve çaresizlik haliyle hemhal olabileceği ifade edilmektedir. Bir muhtaçlık görüşü hakim olabilmektedir.
Keder (75)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin pişmanlık, üzüntü ve kayıp duygularına sahip olabileceği ifade edilmektedir.
Korku (100)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin reddedilme, başarısızlık, belirsizlik, zorluk, yaşlanma, ölüm, kaybetme korkusu ile yabancılardan korkma halinde olunabileceği bunun da kaygı getirebileceği ifade edilmektedir.
Arzu (125)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin hırsların, paranın vb. peşinde koşma, aynı zamanda bir şeylere bağımlı olma halinde olabileceği, arzuları yerine gelmediği ve arzuladığı şeyleri elde edemediği zaman hayal kırıklığı ile sarmalanmış hissedebileceği ifade edilmektedir.
Öfke (150)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin duygusunun nefret olabileceği ifade edilmektedir. Öfkenin kendini kızgınlık, hüsran ve intikam olarak gösterebileceği belirtilmektedir.
Gurur (175)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin sahip olduklarına ve dış koşullara göre gurur hissedebileceği yanı sıra bu titreşimin inkar ve kibirle sonuçlanabileceği ifade edilmektedir.
Cesaret (200)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin dönüm noktasında olduğu ifade edilmektedir. Bu, kuvvet ile gerçek güç arasındaki ayrım noktasıdır. Cesaretle insan dünyayı heyecan verici ve olasılıklarla dolu olarak görebilir. Aktif büyüme arayışının başlangıcını işaret eder. Kişi yaşamdaki durumlarla başa çıkmak için gücü kullanabildiğinden her şey yönetilebilir.
Tarafsızlık (250)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin duygusunun güven ve güvenlik olabileceği ifade edilmektedir. Bu seviyedeki titreşimde insanlar yargılayıcı değildir, olayları gerçekte olduğu gibi görebilirler. Sahipliklere, durumlara, sonuçlara bağlı değildirler. Bir şey elde edemeselerde, başka bir şeye razı olmaktan aynı derecede mutlu olurlar.
İstek (310)
Bu titreşimin etkisinde olan biri başkalarının yargılarına veya sınırlamalarına bağlı olmaksızın istediği her şeyi yapmaya açık olduğunu, umutla, enerjisini, en iyi şekilde oluşturabileceğini, yönlendirebileceğini ve harcayabileceğinin farkında olabileceği ifade edilmektedir.
Kabul (350)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin yaşamda var olan sosyal yapıların farkında, düşüncesinin, bakış açısının sınırlayıcı ve koşullandırıcılığı ayırt edebileceği, tüm bu sosyal yapıların üzerinde ve ötesinde hayatı bilinçli bir şekilde oluşturabileceğinin farkında olabileceği ifade edilmektedir.
Sebep (400)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin anlamak için arayış duygusu içinde olabileceği ifade edilmektedir.
Aşk (500)
Bu titreşimin etkisinde olan biri koşulsuz sevgi denilen tek öğrenmediğimiz ve doğallıkla, saf, sarsılmaz, herhangi bir dış koşula maruz kalmadan akan duyguyu hatırlamış olabileceğimiz ifade edilmektedir. Dr. Hawkins, nüfusun yalnızca % 0,4'ünün (her 250 kişiden 1'i) bu düzeye ulaştığını iddia etmektedir.
Sevinç (540)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin baskın duygusunun, huzur ve şefkat olabileceği ifade edilmektedir. Bu, dışsal bir kaynaktan değil, varoluşun her anından kaynaklanan içsel sevinçtir. Yaşam görüşü bütünlüktür.
Barış (600)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin duygusunun mutluluk olabileceği ifade edilmektedir. Bu seviyede artık gözlemci ile özne arasında herhangi bir ayrımın olmadığı ve bu seviyeye yalnızca 10 milyon kişiden 1'inin ulaşabileceği Dr. Hawkins tarafından iddia edilmektedir.
Aydınlanma (700-1000)
Bu titreşimin etkisinde olan birinin hissettiği duygunun tarifi olmadığı ifade edilmektedir. Bu, insanlığın bilincinin evriminin zirvesi olduğu belirtilmektedir.
Ne harika değil mi?
Hangi duygu içerisindeyken, hangi frekansla titreştiğimizi bilmek ve hangi duygunun frekansıyla titreştiğimizde ahenkle, keyifle bir tüy gibi süzülebileceğimizi fark etmek…
Daha da muhteşem olan ise içinde bulunduğumuz her bir duygunun frekansının başka bir duyguya geçtiğimiz an değişebileceğini bilmek…
Bu ihtişamlı gücün gücünü elimizde tuttuğumuzu anlamak…
Peki ya tam da şu an, sizin duygunuz ve titreştiğiniz frekansınız hangisi?
--------
ECE KAFKASLI